Teknede bir minnoşş :)

Kısa tatilimizi yazarken Mina' yla günübirlik tekne turu yaptığımızdan bahsetmiştim. Bu deneyimi ayrıca yazmak istedim ki, tekne turu düşünen annelere ayrıntılı bilgiler vermiş olayım..

Babamın, her zamanki gibi, spontane bir şekilde tekneyi ayarlaması sayesinde; hem Bodrum' un dört tane koyuna gitmiş olduk hem de Mina' yla teknede yolculuğun nasıl olacağını gördük.. 

Kışın arkadaş grubumuzla (yaklaşık 10-12 kişi) bir haftalık tekne turu ayarlamayı düşünüyorduk, internetten bebekle tekne turu yapan kişilerin yorumlarını okuduğumda gayet rahat (her iki taraf için de) ve keyifli olduğundan bahsetmişlerdi.. Yanılmamışlar, biz tekne turumuzu ayarlayamadık, arkadaş grubumuzda ortak, uygun bir tarih aralığı olmayınca iptal etmiştik.. 

Yine de, günübirlik de olsa, tekne havası almak iyi geldi..Teşekkürler babacığım :)

Rotamız kısa, annem, babam, kayınvalidem, eşim, Mina ve ben Yalıkavak' tan yola çıkıp; Büyük Kiremit, Gümüşlük, Koyunbaba ve Hacı Mellem' den sonra günü kapatacağız.. Yola çıkarken Mina' nın kahvaltısını yedirip, emzirdiğim için, uyutmam gerekiyordu. Ama yeni bir ortama giren Mina, etrafı incelemeden hiçbir şekilde uyumayacağı için, ilk başlarda kucaklarda gezindi.. Annemin kucağına geldiğinde, gözlerini zor açıyordu

ve annemin bir iki pış pışlamasıyla Mina derinn uykusuna dalmış oldu.. İlk durağımız Büyük Kiremit' te, Mina' yı annemlere emanet edip, doya doya denize daldık çıktık :) 

Sonraki durağımız Gümüşlük' e giderken Mina uyandı.. hemen meyvesini hazırlayıp yedirmeye başladık.. Meyvesi bitince, biz de yemek molamızı verdik, sonra da Mina' yla başladık oynamaya.. Açık hava ve deniz, Mina' nın neşesine neşe kattı..

Teknenin de sallanması sayesinde (doğal beşik) her emzirdiğimde kendiliğinden uykusuna daldı. Sonraki durağımız Koyunbaba' ya ulaştığımızda, Mina' yı denize sokmaya karar verdik.. Çok fazla rüzgar olmaması, kıyaya yakın olmamız sebebiyle rahatlıkla yüzebiliriz diye düşündüm.. Tekneden Mina' yı denize sokmak biraz zorladı, sonuçta iskele merdivenleri gibi değil tekne merdivenleri, biraz dar olması sebebiyle; 3-4 kişi kontrollü bir şekilde Mina' yı simidine oturttuk.. Başladık kıyıya yüzmeye,

Anane ve babaannesi ile Mina denizde :)

Bacaklar hiç durmadıı :)

Mina' yı kıyıya sürüklerken

Mina da tabi dünyadan bir haber, suyla ve oyuncaklarıyla oynuyor.. Anın tadını çıkarıyor :)) Kıyıya geldiğimizde hemen simidinden çıkarıp, vücudunu suya batırıp çıkardıktan sonra, fazla üşümesin diye tekneye hızlı bir şekilde geri döndük..

Hızlıca gidelimmm..

Tatlı suyla bir güzel yıkadıktan sonra, sıra geldi yoğurdunu yedirmeye.. Hacı Mellem plajına doğru giderken Mina' nın yoğurdunu yedirip, tekrar emzirdikten sonra Mina yine uyuya kaldı :)) Bu sefer dönüşümlü bir şekilde denize girip çıktıktan sonra sıra geldi dönüş yoluna..

Dönüşümüzde, Mina uyandı ama hiç bir huysuzluk yapmadan limana kadar geldik. Eve gidene kadar sakin bir şekilde kucağımda kaldı.. Evde de, düzeni bozulmadan, duşa soktuktan sonra, her zamanki gibi gece uykusuna yatırdım.

Bebekle tekne seyahatin avantajları; istediğin an denize girebiliyorsun,  plaj çantası, ya da ekstra eşya hazırlamana gerek yok, bebeğini uyutmak için çabalamaya gerek yok, (sallantıda kendiliğinde uyuyor) sakin koylarda demir atıldığı için; bebeğini denize sokarken endişe etmene gerek yok.. Dezavantajları ise; emekleyen ya da yürüyen bir bebeğiniz varsa teknede kontrol altında tutmanız zor, bebeğinizi denize sokup çıkarırken ekstra yorulabilirsiniz. (dar çıkış merdivenleri yüzünden), üst üste sallantılı deniz ortamı bebeğinizi fazlaca yorabilir (bir gün bizim için güzel geçti ama 7 gün için garanti veremem)

İyi tatiller :)

Not: Mina' nın saçlar tekne ortamında rüzgara uyum sağladı, darmadağınıktıı :))