Roma

Hiçbir sene, eşimle tanıştığımız günden bu yana, sevgililer gününü kutlamayız. Normal gündelik hayatımızı yaşarız, sonuçta sevgili olduğumuz için, nereye gitsek özel ilgi mutlaka bizi bulur :) Yine öyle bir sevgililer gününde; İstinye Park' taki GoMongo' ya oturduğumuzda sevgililer gününe özel, tüm sevgililere 'Roman Holiday' filmin CD' sini hediye ettiler :) O zamanlar daha eşimle evlenmemiştik, filmi izlediğimde dedim ki 'ilk yıldönümümüz Roma' da olmalı ;)' İlk yıldönümümüzde; tarih kokan, bol yoran, heykellerin ve binaların devliğiyle başımızı döndüren, kum beji rengindeki şehirde, Roma' dayız. Roma; Tiber ve Aniane nehirleri arasında Akdeniz' e yakın, Papa' nın yaşadığı Vatikan' ı bünyesinde bulunduran 4 milyon nüfuslu yedi tepesi olan 2800 yıllık bir şehir..

Kalınacak yer

Biz Termini Station' a yakın bir yerden otelimizi ayarladık, Termini' den şehrin istediğiniz noktasına rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Roma' da otel fiyatları epey yüksek, Termini civarında da uygun fiyatlı otellerin çoğu bakımsız, uzun arayışlar sonunda uygun fiyatlı ve temiz, küçük bir otel olan; Hotel Galli' de kaldık.

Bitişik apartmanların arasında, bir binanın 2.katının sadece yarısından ibaret, küçük bir otel. Roma' da otele, sadece yatmadan yatmaya gideceğiniz için banyosu ve yatağın temiz olması yetiyor.

Nasıl gidilir?

Roma Fiumicino havaalanına; THY ve Pegasus' un uçuşları bulunmaktadır. Biletinizi önceden alırsanız uygun fiyata gidebilirsiniz. Havaalanı' ndan, taksiyle ya da metroyla şehir merkezine gidebilirsiniz. Dilerseniz 40 dakikada bir kalkan kişi başı 6 €' luk (2013' de fiyatı böyleydi) Terravision ile de şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

Şehir içi ulaşım

Şehrin gezilecek yerleri birbirine çok yakın olduğu için yürüyerek gidip, dönüşte otobüs ya da metro tercih edebilirsiniz. Yürümeniz sayesinde, dar sokaklar arasında kalmış tarihi kiliseleri, butik mağazaları, İtalyan cafe' leri keşfedebilirsiniz.

Bu noktada size 2 tavsiyem olacak; birincisi yanınıza en rahat ayakkabılarınızı alın, ikincisi de 34 €' ya Romapass' inizi alırsanız şehir içi otobüslerde ve 2 adet müze girişinde bedava hakkınızın olacağı gibi, müzelerdeki kuyruklardan Romapass sayesinde transit içeriye geçebiliyorsunuz. (Romapass, Vatikan' da geçmiyor.. bilginizee)

Gezilecek yerler

Otelinizden alacağınız şehir haritası sayesinde, eğer Termini yakınlarında kalıyorsanız, yürüyerek Santa Maria Maggiore' ye gidebilirsiniz. Roma' nın en önemli kilisesi.

Kiliseden yürüyerek devam ettiğinizde karşınıza Colosseo, Domus Aureo ve Palatino çıkacak. Colosseo' nun (Kolezyum) içine Romapass sayesinde bedava ve sıra beklemeden girebilirsiniz. İçeride Kolezyum tarihini anlatan yazılar ve eserler bulacaksınız.

Domus Aurea ise, yıkılmış bir halde olduğu için, yürürken yol üzerinde inceleyebilirsiniz. Palatino' ya doğru ilerlerken solunuzda Arco di Costantino (Constantinus Zafer Takı)' yu görebilirsiniz. Palatino; Eski Roma' nın en önemli yerleşim yeri ve içinde; evler, tak, ılıca, tapınaklar bulunmakta, ayrıca bir diğer önemli tak olan Arco di Tito' yu da görebilirsiniz.

Tekrar Termini' ye doğru dönüş yoluna bir üst yoldan devam ederseniz Piazza del Campidoglio'nun içinden geçerek

Monumento a Vittorio Emanuele II' ye ulaşabilirsiniz. Burada, Roma' daki tüm heykellerde olduğu gibi, binanın büyüklüğünden ve ihtişamından gözlerinizi alamayacaksınız.

Asansör ile binanın tepesine çıkıp kuş bakışı; yürüdüğünüz yerleri, gezdiğiniz yerleri görmeniz mümkün. Şehrin tarih kokusunu tepeden bakınca daha iyi anlayacaksınız.

Via Nazionale caddesinden Termini' ye doğru ulaşmaya çalıştığınızda da Piazza della Repubblica' nın (meydanın) içinden geçebilirsiniz.

Ya da yolunuzu uzatıp Via del Corso caddesinden Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi)' ye uğrayıp dileğinizi tutup suya para da atabilirsiniz. Aşk Çeşmesi; o kadar sıkış tıkış bir yerde muhteşem büyüklükte heykellerle donatılmış bir vaziyette ki; oturup, o kalabalığın içinde sanat eserine öylece baka kalabilirsiniz.

Bir başka gününüzde Termini' den otobüse binerek direk Via del Corso caddesi' nde inebilirsiniz. Bu arada, cadde üzerinde bulunan 'Time Elevator' diye Roma tarihini anlatan kısa filmi izlerseniz de şehrin tarihini kolayca anlayabilirsiniz. Via del Corso' da inince yürüyerek Pantheon' a ulaşacaksınız. Kocaman sütunların arasından içeriye girdiğiniz tapınakta sizi kocaman bir kubbe, Raffaello ve Kral I.Umberto' nun mezarları karşılayacak. Kubbenin tepesindeki açıklığa; Oculus deniyor. Oculus; antik Yunanca' da göz demek, bu göz, farklı saatlerde, güneşin yön değiştirmesiyle, tapınaktaki tanrı heykellerini sırasıyla aydınlatıyormuş.

Buradan yine yürüyerek Piazza Navona' ya ulaşacaksınız. Meydanda kafeler, sokak sanatçıları, butikler, kilise ve 4 nehir çeşmesi yer almaktadır.

Meydanda ayrıca Palazzo Braschi müzesine girebilirsiniz.

Caddenin öteki tarafına doğru yürüdüğünüzde Campo de Fiori meydanına ulaşacaksınız, burada belli günlerde sebze ve meyve pazarı bulunmakta, meydandaki Rönesans binaları da ayrıca göz dolduruyor.

Fiume Tevere nehrine doğru yürüdüğünüzde Yahudi Sinagoga' sını gezebilirsiniz, bina büyük ama gezilecek yeri çok küçük olduğundan tercih sizin, oradan Isola bölgesine gidip dondurma yiyebilirsiniz, nehrin ortasında ufak, sevimli yerleşkede dinlenebilirsiniz.

Bir başka gününüzde, Termini' den direk otobüsle Vatikan' a gidebilirsiniz. Vatikan; dünyanın en küçük devleti ve Papa tarafından yönetilmektedir. Vatikan' daki San Pietro kilisesi de dünyanın en büyük kilisesi, Roma Katoliklerin de hac noktası. Vatikan müzesi ise birçok sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapmış ve Raffaello' nun en önemli eserlerini de burada bulabilirsiniz. Vatikan' a 1 gününüzü ayırmanız lazım, çünkü hem kilisede hem müzesinde uzun kuyruklar beklemek zorunda kalabilirsiniz. Size ufak da bir tavsiye; San Pietro kubbesine çıkmak için boşuna asansör sırası beklemeyin, asansör sizi sadece birkaç kat yukarı çıkarıyor, Monumento a Vittorio Emanuele II' deki gibi, tek seferde, en tepeye çıkamıyorsunuz.

Şansınıza hiç sıra olmaz Vatikan geziniz çabuk biterse, dönüş yolunda Castel Sant' Angelo' ya uğrayabilirsiniz. 

Son olarak da meşhur Piazza Spagna (ispanyol meydanı); İspanyol merdiveni ve  Trinita dei Monti (kilise) bulunmakta, çevresinde yine her meydanda olduğu gibi cafe, butik mağazalar, takıcılar yer almaktadır. 

Buraya biz akşam Termini' den direk metro ile gelmiştik, o sebeple de kiliseyi gezemedik. (Zaten Roma' da 3. günden sonra kiliseye doğuyorsunuz. )

Alışveriş

Şehrin meydanlarından, hediyelik eşyalar satın alabileceğiniz bir sürü yer bulabilirsiniz. Renkli makarnalardan almak isterseniz, Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi) etrafında bir çok makarnacı ve hediyelik eşya satan yerler göreceksiniz.

Bunların dışında ünlü markaların outlet' ine gitmek isterseniz, Termini Station yakınlarından kalkan shuttle sayesinde 40 dakikada Castel Romano Designer Outlet' e gidebilirsiniz. Marka listesini buradan inceleyebilirsiniz.

Yemek

İtalyanların kahvaltı olayı; kahve+kruvasan

öğlen ve akşamları; makarna veya pizza.

Herkesin tavsiye ettiği Pizzeria Baffetto' da da pizza yedik, meydanlardaki herhangi bir pizzacıda da yedik. Lahmacun kadar ince pizza sevenler için önerebilirim ama ben İstanbul' daki, İtalyan restoranlarında yediğim pizzayı, daha başarılı buldum.

Belki çok yorulduğumuzdan yediklerimizi keyifle oturup yiyemediğimizden de tatlarını alamamış olabiliriz :) Kaliteli şarap eşliğinde yemek yemek isterseniz Cue de Sac' ı önerebilirim. (Piazza Navona yakınlarında)

Roma' yı yazarken bile yoruldum :) Biz 4 günlüğüne gitmiştik, her yeri gezdik ama bazı yerleri o kadar hızlı geçtik ki, ne doğru dürüst fotoğraf çekebildik ne de eserleri inceleyebildik. Siz siz olun Roma' nın altını üstüne getireceğim diyorsanız, 1 haftanızı gözden çıkarın. Ama yok, ben giderim üstünkörü gezerim, fikrim olsun diyorsanız, 4 gün bile fazla gelebilir. Şehrin gezilecek yerleri o kadar birbirine yakın ki yürüyerek her yeri gezebilirsiniz.

Şimdiden iyi gezmeler :)